Günmak A.Ş.

Mutfağa gidip, buzdolabını açtı. Kahvaltılıkları çıkardı. Onun için yumurtasız bir kahvaltı asla tam olamazdı, yumurta paketine uzanırken “demli bir çay mı, yoksa taze bir kahve mi”, diye sordu kendine. Kahvede karar kıldı.

Kahvaltısını yaparken, bir yandan da haberlere göz atmak istedi. Haberleri o da birçok kişi gibi gazete yerine tabletten okuyordu. Bu tabletler, haberleri okumak ve sosyal medyada dolaşmak için biçilmiş kaftandı ama bir romanı tabletten okumak yerine kitabı tercih ederdi. Kitabın kapağına dokunmak, basılı kağıdın kokusunu duymak ve beğendiği cümlelerin altını çizmek isterdi çünkü. Son parça kepekli ekmeğini ağzına attı. Saatine baktı. “Baya oyalanmışım, çabuk olmalıyım” dedi. Çantasını aldı, yüksek topuklu ayakkabılarını giydi ve hızlı adımlarla evden çıktı. Yoğun bir iş temposu onu bekliyordu…

***

Sıradan bir iş gününe başlarken yapılan şeyleri anlatan kısa bir hikaye. Günün kısa bir anını, sabahın ilk saatlerini tasvir ediyor. Bu kısa anda bile ne kadar çok ürün/eşya kullandığımızı fark ettiniz mi? Biz farkında olmadan hayatımıza yerleşen, yaşam kalitemizi, konforumuzu arttıran ve alışkanlığımız olan bu “olmazsa olmaz” ürünler nasıl üretiliyor, merak ettiniz mi? Çok çeşitli üretim aşamalarından geçerek bizlere ulaşan tüketici ürünlerinin üretiminde birçok endüstriyel ürün kullanılıyor. Söz konusu  endüstriyel ürünlerin başında ise her sektörün ihtiyacı pompalar yer alıyor.

 

E-bültenimizin bu sayısında, bakış açımızı değiştirdik ve ARO Pompaları günün ilk saatlerinde kullandığımız ürünler üzerinden inceledik. Bakın ARO Pompalar kullandığınız hangi ürünlerde ve  hangi uygulamalarda karşınıza çıkıyor.

Sektör:  Hazır Giyim ve Ev Tekstili

Nevresim, tül, perde, havlu gibi ev tekstil ürünleri, takım elbise, pantolon, etek, gömlek gibi hazır giyim ürünlerinin renk dozajında: 3’’ ve 4 ¼’’ AFX  ARO Pistonlu Boya Dozlama Pompaları ve EXP Diyaframlı Pompalar

 

Dekoratif duvar kağıtları ve boya imalatında, boya hammadde transferi ve boya dolumunda: 2’’ ve 3’’ ARO EXP Diyaframlı Pompalar

 

Halı üretiminde, Latex ve anti statik bazlı yapıştırıcıların taşıma ve boşaltılmasında: 3’’ ARO Metalik Diyaframlı Pompalar ve 2’’ ve 1’’ ARO Plastik Diyaframlı Pompalar

Sektör: Seramik ve Porselen

Porselen yemek ve kahvaltı takımları üretiminde, seramik sırrı ve çamurunun transferi ve püskürtülmesinde: 1’’ ve 1 ½’’ ARO Diyaframlı Pompalar

 

Seramik, fayans, lavabo ve küvet gibi banyo ürünlerinin üretiminde, emaye transferinde: 2’’ ve 3’’ ARO Alüminyum Gövdeli EXP ve PRO Serisi Diyaframlı Pompalar

 

Sektör: Temizlik, Kişisel Bakım ve Kozmetik

Sabun, şampuan, deterjan gibi temizlik ürünleri ve parfüm, makyaj malzemeleri gibi kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinde, malzeme transfer ve dolum işlemlerinde: 3’’ ARO EXP Paslanmaz Çelik Pompalar ve ARO FDA Sanitary Diyaframlı Pompalar

Sektör: Gıda Ambalajı

Kahve, çay, çikolata, bisküvi ve cips gibi gıda maddelerinin ambalajında, mürekkep dozajı uygulamalarında: ARO ½’’ ve 1’’  Diyaframlı Plastik ve Metalik Pompalar

 

Yumurta, nişasta kolileri gibi karton ambalajların, tutkal transferinde: 1’’, 1 ½’’ , 2’’ ve 3" ARO EXP ve PRO Serisi Plastik ya da Döküm Pompalar

Sektör: Basım

Kitap, gazete ve dergilerin basımında, mürekkebin konteyner ve varillerden basım makinesi haznesine transferinde : 4 ¼”, 6” Ram ve Chop-Check Pistonlu Pompalar ile ½” , 1”, 1 ½” ARO Pro ve Expert Serisi Diyaframlı Pompalar

Günün diğer saatlerinde, evimizde, işimizde, gezdiğimiz yerlerde kullandığımız ürünler düşünüldüğünde, çok geniş kullanım alanı olan ARO Pompalar; üstün teknik özellikleri, daha az servis gerektiren yapısı, düşük yedek parça maliyeti ve hava tasarrufu sağlayan patentli hava motoru özelliği ile üretimin vazgeçilmez elemanı olmaya devam ediyor.

* * *

Günmak A.Ş. 1986 yılından bu yana Amerikan Ingersoll Rand firması’nın ürünü olan ARO marka pompaların Türkiye Temsilciliğini yapmaktadır. ARO pompa satışı, servisi ve yedek parça temini konusunda daha fazla bilgi için www.gunmak.com.tr/tr/pompalar/index.html adresimiz üzerinden Pompalar bölümünü ziyaret edebilir, uzman personellerimizle iletişime geçebilirsiniz.

Gıda Sektöründe Küçük Parçaların YF03N Delta Robot İle Sınıflandırılması

 

Kawasaki YF03N Delta (Örümcek ) Robot ile eş zamanlı olarak kombine edilmiş bir endüstriyel kamera vasıtasıyla, konveyör üzerindeki farklı boyutlardaki yaprakların, önceden tanımlanmış küçük(S), orta(M), büyük(L) ve çok büyük(XL) boyutlarına göre taşınması ve yerleştirilmesi işlemi.

Schmidt Manuel-Pnömatik-Hidropnömatik ve Servo Presler : “Ekonomik ve Güvenli Pres Çözümleri”

 

Günmak Endüstriyel Alet Pompa ve Otomasyon Sistemleri San. Tic. A.Ş. olarak, Türkiye temsilciliğini yaptığımız SCHMIDT GMBH TECHNOLOGY, birleştirme operasyonlarında kullanılan kaynak, vidalama, yapıştırma vb. geleneksel yöntemler yerine, kalite ve sonuçları izlenebilir, işletme ve yatırım maliyeti düşük, presli çözümler sunmaktadır.

 

Ürün grupları içinde, manuel, pnömatik ve hidropnömatik pres sistemleri, servo kontrollü pres sistemleri ve pres kontrol üniteleri yer almaktadır.

 

1938 yılında yazım araçlarının (kalemlerin) yenilikçi gelişimi ile ticaret hayatına başlayan şirket, bugün Presler ve Sensörler olmak üzere 3 farklı bölümle global pazarda faaliyet göstermektedir. SCHMIDT TECHNOLOGY ürünleri bugün dünyada 80 ülkeye ihraç edilmektedir. Uluslarası bakış açısı, akılcı ve yaratıcı çözümleri, ekonomik ve verimli üretimi SCHMIDT GMBH TECHNOLOGY firmasını güvenilir ve yetkin bir uluslararası partner haline getirmiştir.

 

Tüm makine ve ekipmanları üzerinde TÜV onaylı güvenlik sistemleri bulunan Schmidt Presler ile kesme, presleme, punch, bükme, sıkı geçme, perçinleme, boyutlandırma, markalama, para geçirme ve pim çakma işlemleri güvenli bir şekilde yapılmaktadır.

 

SCHMIDT PRESLER’in Özellikleri

• Manuel preslerde bakım ve yağlama gerektirmeden kullanabilme

• Pnömatik ve hidropnömatik sistemlerde düşük hava tüketimi ile işletme kazancı ve yüksek ömür

• Servo pres sistemlerinde otomatik soğutma ve yağlama

• Bütün pres tipleri için kuvvet, yol, zaman parametreleri ile izlenebilirlik ve OK-NOK sonuç alabilme

• Kolay ayarlanabilir pres kafası ile farklı üretim tiplerine hızlı geçiş

• Ürün ve fikstür toleransları ile oluşan eğilme ve kasmaların kuvvet ve yol izleme üzerindeki etkilerini engelleyen patentli özellik ‘dynamic bending compensation’

• PRC 5000 kontrol ünitesi ile 6 adet presi farklı programlar ile işletebilme

• PRC kontrol üniteleri ile üretim takip sistemine sonuç gönderebilme

• 20.000.000 işlem servis ömrü

 

SCHMIDT PRES’ler ile ilgili daha fazla bilgi için lütfen bizimle irtibata geçiniz.

Pressing /

Presle şekillendirme

Forming / Şekillendirme

Mounting /

Montaj

Calibrating /

Kalibre etme

Cutting /

Kesme

Crimping /

Sıkı geçme

Punching /

Delme

Flaring /

Ağız genişletme

Marking /

Markalama

Riveting /

Perçinleme

Atletizm ve Mekatronik Mühendisliği’nin Kesiştiği Noktada: Disiplinli, Hızlı ve Çok Yönlü Olmak Lazım…

 

Atletizm ve Mekatronik… İlk bakışta iki farklı alan gibi gözükebilir. Biraz içine girdiğinizde birçok ortak noktasının olduğunu görüyorsunuz ve bir hayatı nasıl şekillendirdiğini…

 

Günmak A.Ş.’de Robot ve Robotik Sistemler Departmanında, Otomasyon Mühendisi olarak

çalışan, Mehmet Fatih Çakmak, Atletizm ve Mekatronik Mühendisliğinin ortak yönlerini keşfederek, hayatına yansıtmış bir milli atlet.

 

Liseler ve Üniversiteler Arası Şampiyonalar, Askeri Yarışlar, Ulusal ve Uluslararası Yarışmalar, Türkiye, Balkan ve Avrupa Şampiyonaları, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ve Türkiye Süper Ligi gibi birçok yarışa katılmış. Bu yarışlarda Türkiye şampiyonlukları, iki kez Balkan şampiyonluğu, 4 kez eski Türkiye rekoru ve Askeri rekorlar gibi başarıları var.

Memur bir baba ve ev hanımı bir annenin ilk çocuğu. 1989 doğumlu. İlköğretim eğitiminin ardından, 2003 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri, Kuleli Askeri Lisesi’nde subaylık eğitimine başlamış. Akabinde Okan Üniversitesi, Mekatronik Mühendisliği (İngilizce) bölümünde burslu olarak okuduğu lisans eğitimini, birincilik ile bitirmiş. Şu an İTÜ'de Mekatronik Mühendisliği alanında yüksek lisans yapıyor. Atletizm ve Mekatronik Mühendisliğinin nasıl bir araya geldiğini sizler için sorduk…

Başarılı ve yoğun bir eğitim hayatınız olmuş. Bu süreçte atletizme olan ilginiz ne zaman ve nasıl başladı?

Aslında atletizme küçüklüğümden beri ilgim vardı. Olimpiyatları izlemekten büyük keyif alırdım. Sporla hep iç içeydim. Hızlı koştuğumun da farkındaydım. Fakat profesyonel anlamda bu sporu yapmayı, karşıma çıkana kadar hiç hayal etmemiştim. Atletizmle ilk olarak 2003 yılında Kuleli Askeri Lisesi’nde tanıştım. Okulun, kulüp ve okul takımı düzeyinde köklü bir geleneği vardı. Okul başlar başlamaz tüm öğrencileri atletizm seçmelerine götürüyorlardı. Ben de bu seçmelerde keşfedildim. Deneme olarak 50 mt. koşturdular ve elde ettiğim derecenin aynı yaş kategorisindeki Türkiye rekorundan daha iyi olduğunu söylediler. Komutanlarım beni hemen A takımına aldı ve kendimi bir anda atletizmin içinde buldum. 2003 – 2013 yılları arasında; Kuleli Askeri Lisesi ile Okan Üniversitesi okul takımlarında ve profesyonel olarak İstanbul Karagücü, ENKA ve Galatasaray kulüplerinde; Yıldız, Genç, 23 Yaş Altı ve Büyük Milli Takımları’nda ve Ordu Milli Takımı’nda, 60m, 100m, 200m ve 400m branşlarında atletizm yaptım.

Atletizm; koşu, atma ve atlama gibi 3 ana branştan oluşuyor. Türkiye’de ise atletizm denilince aklımıza ilk koşu geliyor? Sizce neden?

Aslında tüm dünyada durum aynı. Bunun bence iki nedeni var. Birincisi bu branşın popülerliği. Örneğin olimpiyatlar günlerce sürer, fakat en çok nefeslerin tutulduğu an 9-10 saniyelik 100 metre finalleridir. Diğer nedeni ise diğer branşlar arasında koşu branşının, atlet olmayan insanlar tarafından da yapılabilir olması. Yani insanlar dışarıya çıktıklarında, kendilerinin de deneyebildikleri sporları izlemekten daha çok keyif alıyorlar.

Siz atletizmi profesyonel olarak yaptınız. Spor dallarından herhangi birini profesyonel olarak yapmak için ne gerekiyor?

Profesyonel olmak için, çok çalışmak ve güçlü bir bünyeye sahip olmak şart. Haftanın en az 6 günü, günde 3-4 saat ve bazı günler çift antrenman yapabiliyorsunuz. Bu nedenle bir sporcunun yediğine, içtiğine, uyku düzenine ve sosyal yaşantısına mutlaka dikkat etmesi gerekiyor. Yani disiplin… Bir sporcu her şeyden önce öz disipline sahip olmalı ve bu disiplini hayatına yansıtabilmeli. Sanırım profesyonel olmanın önündeki en büyük engel bu…

Gelelim atletizm dışındaki hayata…

Atletizm yaparken,  bir yandan da Mekatronik Mühendisliği alanında bir eğitim görmüşsünüz. Atletizm ve Mekatronik… İkisi birbirinden çok farklı alanlar… Sizi atletizmden Mekatronik Mühendisliği’ne yönelten neydi peki?

İlk bakışta birbirinden çok farklı iki alan ama disiplin, hız ve çok yönlülük gibi birçok ortak noktada kesişiyorlar. Beni Mekatronik Mühendisliği’ne yönlendiren bu ortak noktalar.

Her iki alan da kendi konusunda belli bir kurala ve disipline sahip. Aynı zamanda ikisinde de hız faktörü var. Koşarken diğerlerinden hep daha hızlı ve önde olmanız gerekiyor. Mekatronik ve otomasyon ise, günümüz rekabet şartlarında, işletmelerin ve süreçlerin diğerlerinden daha hızlı ve kaliteli olmasını sağlıyor. Bir diğer nokta ise çok yönlülük… Çok yönlü olmayı seviyorum. İleri teknolojiyi seviyorum. Mühendis olmayı istedim ama kendimi sadece makine veya elektronik mühendisliğiyle sınırlayamazdım. Bu sebeple Mekatronik mühendisliğini tercih ettim. Teknoloji daha çok bu iki disiplinin birleşmesi yönünde ilerliyor artık. Hatta üstüne bir de kontrol ve yazılım da ekleniyor. Dolayısıyla en ileri teknoloji ve kompleks projeler, mekatronik projeler oluyor. Modern bir mühendis olmak istiyorsanız, bu konuların hepsine hakim olmanız gerekiyor. Artık bu disiplinlerin hiçbiri birbirinden bağımsız değil.

İşin bir de keyif alma yönü var tabi. Endüstriyel robotlar, mobil robotlar, otomobiller, uçaklar vs hep mekatronik sistemler. Bu çok yönlü işleyiş de bana ayrıca keyif veriyor.

 

Şu an Günmak A.Ş.’de Robot ve Robotik Sistemler Departmanında “Otomasyon Mühendisi” olarak çalışıyorsunuz. İş hayatı ve atletizm bir arada zor olmuyor mu?

 

Kesinlikle çok zor. Bütün gün işte çalışıyorum. Ayrıca işin dışında yüksek lisans yapıyorum. Antrenman için yeterli zamanım kalmıyor. Zaman yetersizliği sebebiyle de maalesef atletizmi bırakmak zorunda kaldım. Şu an ki durum itibariyle koşmak yerine izleyici konumundayım ve hala sıkı bir olimpiyat oyunları takipçisiyim.

 

Sporun insan hayatındaki önemi ve kişiliğimize, gelişimize olumlu katkılarına bu röportaj ile bir kez daha şahit olduk. Mehmet Fatih Çakmak’a bu keyifli sohbeti için teşekkür ediyoruz. Bir sonraki Bizden Biri köşesinde sizlerle tekrar buluşmak ve yeni hobiler ve ilgi alanlarını tanımak dileğiyle…

 

Saygılarımla,

Aslıhan Özdemir / Günmak A.Ş. Pazarlama İletişimi Uzmanı

Bunu biliyor muydunuz?

 

Türkiye distribütörü olduğumuz ARO Pompalar ile Ingersoll Rand Havalı Aletler markalarını bünyesinde barındıran, Amerikan INGERSOLL RAND şirketi, ABD'de Amerikan futbolundan sonra en çok izlenen spor dalı olan NASCAR (National Association for Stock Car Auto Racing) Sprint Cup ve Nationwide serisi araba yarışlarından, Grand-Am yol yarışlarına kadar birçok motorsporu dalındaki takımlara ve sporculara sponsor olduğunu biliyor muydunuz?

Elliott Sadler, Will Kimmel, Cole Whitt, Parker Kligerman, Jim Jonsin, Al Carter, Jimmy Weller, Nick Loden gibi sporculara sponsorluk yapmış olan Ingersoll Rand, 50 yıldan fazla süredir yarış pistlerindeki yerini alıyor. Sponsor olduğu sporcuların dışında; Joe Gibbs Racing, TriStar Motorsports, Swan Racing, Rebel Rock Racing, Kimmel Racing, Nick Loden Racing ve SS Green Light Racing gibi takımların da sponsoru olmuştur.

Ingersoll Rand her yıl araba yarışlarına sponsor olmaya devam etmektedir ve 2014 NASCAR® Sprint Cup Serileri Sezonu için Swan Racing ile partnerlik anlaşması imzalamıştır.

Bu nefes kesen yarışları yerinde izleme fırsatı yakalayanlarınız var ise, deneyimlerinizi bizimle de paylaşmanızı çok isteriz.

2.Sayı Eylül.2014

Sıradan bir iş günü  deyip geçmeyin. Bakış açınızı biraz değiştirdiğinizde ayrıntılarda onu göreceksiniz...

 

Akıllı telefondan çalan müzikle gözlerini açtı. Bir iş günü daha başlıyordu. Uykuyu çok seven biri olarak, sabahları uyanmak hep zor gelirdi ona. “Kalkma vakti” dedi isteksizce. Güneş çoktan doğmuştu. Güneş ışıkları perdenin arasından süzülüyor, özenle seçtiği duvar kağıtlarının üzerine vuruyordu. Doğruldu ve ayaklarını yere bastı. Yatağın yanı başındaki koltuğun üzerindeki sabahlığını alıp, üzerine geçirdi. Perdeleri açtı ve her sabah yaptığı gibi doğru banyoya yürüdü. Uykunun mahmurluğunu henüz üzerinden atamamıştı. Musluğu açtı, birkaç kere yüzüne soğuk su çarptı. Havluya uzandı. “Yumuşacık, mis gibi de kokuyor” dedi. Bu yumuşatıcının kokusunu çok seviyordu. Biraz daha iyiydi şimdi. Bugün önemli bir toplantısı vardı. Dolaptan çıkardığı beyaz gömleğini ve siyah takım elbisesini giydi. Gündüz kremini sürdü, makyajını yaptı. Pahalı marka parfümünü sıktı. Aynaya tekrar baktığında, az önceki uykulu ve yorgun ifadesinden eser kalmadığını fark etti. Gülümsedi. Kendi kendine, “bugün ne kadar da şıksınız” dedi.